Rahşan Tekşen

ANA SAYFA  »  Kısa Kısa   »  Şecere

Şecere

ŞECERE
ŞECERE

Bir tuşa basınca şecereyi önüne döküyormuş bilgisayar. Dün altını bezlediğimiz çocuklara, beş kuşak önceki dedemizin adını, nerede doğduğunu, ne zaman vefat ettiğini söylüyormuş.

Ortaokul son sınıftayken başlamıştı bende bu merak. Öncelikle babama ve dedeme, sonra da büyük amcalara ya da teyzelere sorular sorardım. Benim sorularım beş para etmezdi, ama onların anlattıkları dünyaya bedeldi. Halep'ten Kastamonu'ya yürüyerek gelen büyük dedemizin hikâyesini dinlerken o yolları kateden benmişim gibi yorulurdum. Yanya'dan gelin gelen büyük nenemizin, kar gördüğünde nasıl heyecanlandığını ağzım açık dinlerdim. Şarapnel parçasıyla kolunu kaybeden dedemizin ağrısı benim koluma geçerdi. Nenemin Anadolu kadınlarına has üslubuyla söylediği manileri, tarlada onunla ekin biçen imeci kadınlardan biri gibi dinlerdim. Ender bulunan şifalı bir bitkiye benzerdi onlardan duyduklarım; aslında muhabbetti hepimizi iyi eden. İhtiyarından çocuğuna, bütün aileyi tutkal gibi birbirine yapıştıran bir muhabbet.

Şimdi o çok bilmiş tuş, bana bunların hangisini hissettirecek? Sana neler neler anlatacağım, diyerek beni köşeye çeken ve orada yapayalnız bırakan tuş, vaktiyle toprağı eşeler gibi çıkarttığım hikâyelerden hangisini anlatacak? Anlatabilecek mi sahiden?

Kısa Kısa KATEGORİSİNDEN...

huzur-76464

Huzur

Huzur, bir evin penceresiydi. O pencere açılmadığında havasızlıktan ölüyordu içerideki her şey.

DETAY...

domates-93460

Domates

Anneler kızaran domateslerini, boy veren fasulyelerini anlatırken seslerinde kuşlar cıvıldıyorsa yeni evlatları olmuş, eskilerinin pabucu dama atılmış demektir. Belki de öyle değil...

DETAY...

renkli-iplikler-63466

Renkli İplikler

İplik almaya her gidişinde beni de götürürdü annem. Renk seçimime karışmaz, sadece tezgâhın üzerindeki küçük kutudan alabileceğimi söylerdi. O küçük kutu, benim gittiğim iplikçi dükkânıydı ve o dükkânın tek müşterisi bendim. Sarısından moruna, yeşilinden pembesine…

DETAY...

fil-84496

Fil

Züccaciye dükkânındaki fil, nefes bile alamıyor korkusundan. Kırıp döktüklerinden çok, kocaman cüssesinden utanıyor. Kendinden utanıyor, fil olmaktan utanıyor...

DETAY...

2024. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML