Rahşan Tekşen

ANA SAYFA  »  KİTAPLIĞIM  »  EDEBİYAT AİLEM   »  Filiz Geç

Filiz Geç

Alışılmadık Deniz
Alışılmadık Deniz

KUTSAL GECEDE KAÇIŞ

boynuma dolanan şeffaf bir eşarpla kaçtım

yol boyu iz bırakmadan

her adımda düştü ellerim

kim tanır beni bu yorgunlukla

 

karanlık bana göre değil

yıldızlar göç ediyor beklemeden sabahı

oturdum karşısına baharlar tazeledim

laleleri incitmeden dökmeden yaprakları

masmavi göklerden incecik yağmur gibi

bitmeyen yolculuklar halinde

telaşlı yalnız ve korkuyla

 

kimse bölüştürmüyor fısıltıları

herkes gördüğüne yabancı

iç sıkıntısı kokan tenlerinde

siyah mavi  kör bir baykuş

kaçsam alışılmadık bir biçimde

dokunmadan  babaların saçlarına

ürkek masum ve dualı

 

uzayan geceye kızıyorum

gece uzun kızıyorum

illa ateş mi olmalı yürümek için

geceyi terk etmek için ateş

ebedi bir kıvılcım suskunluğunda gözlerimiz

alışılmadık bir deniz köpükten elmaslar

kim çıkarabilir beni sevgilinin bahçesinden

 

bir plağa dokunmayalı çok oldu

bozar mıyım ahengi  saçlarında gezerken rüzgâr

her göğe bakanı uçacak sanmayın

simit susamları  kuşların kanadında

kim uçurabilir beni bu yorgunlukla

 

Filiz Geç, Alışılmadık Deniz, Şule Yayınları, 2018

EDEBİYAT AİLEM KATEGORİSİNDEN...

meryem-kilic-80671

Meryem Kılıç

aradığım tuz binaların gölgesine dönüştü sırayla tellere takıldı kanatları kuşların, bunun nedeni eskiden de bizimdi onlar şimdi de bizim demirin altından uçtuklarında en çok yakından böyle zamanlarda insanın ayağı birden akşam

DETAY...

sumeyra-ikiz-96677

Sümeyra İkiz

   Sahaf dükkânına her gün pek çok insan gelirdi. Ama o gün, kapısının önündeki dut ağacından içeriye giren küçücük bir tırtıldı.     Sabah rüzgârıyla yalpalayan ağacın tüylü yapraklarından birinin kenarını ısırmak üzereyken yere düşmüş, yumuşacık gövdesi toza, toprağa bulanmıştı. Ters düştüğü yerde başıyla ayaklarını birleştirip tortop olmuş, bir süre hareketsiz kalmış, sonra tutunamadığı ağaca yüz vermek istemezmiş gibi yan dönüp açıla kapana pürtüklü kaldırımda ilerlemişti.

DETAY...

meryem-kilic-57748

Meryem Kılıç

kollarım böyle bir şey söylemek üzere havada ordular gittiler kapılarının altında dinlenen adamlarla birlikte söylenmemişti önceden bu gördüğün kıştır yorabilir bu gördüğün kamaştırır gözlerini söylenmemişti veremedim bir isim, çatıda bekleyen yağmur ha düştü ha düşecek ya da dağılacak sis fazla yer kaplıyor kolluyorum kendimi uykuyla uyanıklık arası evleri sayıyorum düşmemek için göğe

DETAY...

tek-basina-iyilik-98661

Aziza Rüya

Yakut topraklara ulaşan her yabancı büyüleyici manzara karşısında, vay vay vay, diyerek coşuyor, şehirden gözlerini uzun süre alamıyordu. Onu görüp cezbesine tutulanlar, kendilerine geldiklerinde haritalarına sarılıp, neresi burası, diye sorup soruşturmuş, onca çabalarına rağmen yerin adını öğrenememişlerdi.

DETAY...

2025. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML