pierre-loti-kahvesi-44548

Pierre Loti Kahvesi

Loti, çok eski ağaçlardan mürekkep bir ormandan mermer beyazlığı ile çıkan mukaddes cami ve sonra muzlim renkler taşıyan ve içine mermer parçaları serpilmiş cesim mezarlıkları ile bir ölüm şehri olan hazin tepeler, diye tarif eder Eyüp sırtlarını.

DETAY...

suleymaniye-kutuphanesi-18648

Süleymaniye Kütüphanesi

Kitaplar kadar onları yazan, yazdırtan yahut buraya emanet edenlerin de müşterek korkusudur bunlar. Bu yüzden olacak, kitapların ilk sayfalarına “Ya Kebîkec!” yazardı eskiler. Kebîkec, kitap kurtlarının kendisinden korktukları bir melekti rivayete göre veya kitap kurtlarının şeyhi. İlk sayfada bu nidayı gören gören kurtlar, korkularından ve saygılarından yaklaşamazlardı kitaba.

DETAY...

galata-mevlevihanesi-90647

Galata Mevlevîhanesi

Sekiz köşesi olan semahanenin etrafını iki kat şeklinde mahfiller çevirir. Salonun sonunda kadınlar mahfili, sağda selamlık girişi, üstte hünkâr mahfili, altında dedegân odaları vardır. Bugün müze olarak kullanılan Galata Mevlevîhanesi’nin semahanesi, ilk kez inşa edilen bina olmasa da aynı mekânda ne demlere şahit olunmuştur!

DETAY...

feshane-70645

Feshane

Evvela sadece asker için ortaya çıkmışsa da öyle cazibeli hâle gelmiştir ki asker, memur, esnaf; hatta erkek, kadın demeden neredeyse herkesin başında fes görülür olmuştur. Lâkin esnafın halktan, memurun askerden ayırt edilebilmesi için feslerin kullanılış şekillerine kaideler getirilmiştir. Kimileri fesin etrafına çember saracaktır, kimileri ağabani, kimi leri tülbent…

DETAY...

alay-kosku-27637

Alay Köşkü

Sadece sultanlar için yapılmıştı Alay Köşkü. Bu yüzden büyük bir taht odasından başka, birkaç küçük hizmet odası vardı sadece. Tâ III.Murad devrinde, yine burada ahşap bir köşkün olduğu rivayet edilse de Fatih döneminde yapıldığı daha kat’îydi. Ne vakit yapılmış olursa olsun, ilk yapılan ahşap köşk yıktırılmış, II.Mahmud’un yaptırdığı bina Alay Köşkü olarak bugüne gelmişti.

DETAY...

sahaflar-carsisi-25636

Sahaflar Çarşısı

1980’de Sahaflar Çarşısı yeniden tanzim edildi. Dükkânların üzeri kapatıldı, avluya taşlar döşendi, ortaya küçük bir bahçe yapıldı ve çeşme kondu. Sahaflar, sadece ders kitapları, testler, hediyelik eşyalar satan bir kitap çarşısı olarak idrak edildiği günden beri de içi çıkarılmış bir cevize döndü.

DETAY...

ali-ural-892

Şairin Soluklandığı Yer

Edebiyatın derdi insandır. İnsanın ruhu... En kalabalık ve en yorgun şehirlerinden, en ıssız ve en kimsesiz sokaklarına kadar, onun her yerini karış karış dolaşmaktır edebiyatın derdi. Elindeki haritaya ve önüne çıkan işaretlere bakarak yol almaya çalışan bir hazine avcısı gibi ruhunun derinliklerine gömülen ne varsa, ona ulaşmak ister. İnsanı insana göstermektir çünkü derdi. İnsana kendini göstermek...

DETAY...

ayse-humeyra-okten-890

Ayşe Hümeyra Ökten

...İşte bir kez daha kabul oluyordu duası. Kendi aldığı abdestle uzanmıştı yatağına. Medine’deki evinde, Resulullah’ın gül cemalini izleye izleye derin bir uykuya dalmak üzereydi. Doktor Ayşe Hümeyra, hayatında ilk defa o gün sırtını döndü İstanbul’a. Çünkü Peygamber, bu kez Cennetu’l-Bâkî’ye çağırıyordu onu.

DETAY...

kemal-ural-894

Can Bağı

... Bugün kimsenin beline şed bağlanmıyor. Dolayısıyla kimse kendini bir yere ait hissetmiyor; kalbinin ibresi bozulduğunda, o kuşağı bağlayan elin, onu geri almaya hakkı olduğunu bilmiyor. Kimsenin eline icazetname verilmiyor bugün. Dolayısıyla kimse, icra ettiği mesleğin esrarını, inceliklerini kendisine ulaştıran zatları tanımıyor ve onların duasıyla yola çıkmanın ne türlü bir saadet olduğunu bilmiyor. ...

DETAY...

kultur-bakanligi-yayincilik-35698

Ilgıncığın Özü Olmaz, Deli Kızın Sözü Olmaz

Sargısından açılıp yayılan, yayıldıkça genişleyen bir halı gibi serildi bozkır ayaklarının altına. Dağlar önünü kesmese yoluna devam edip gidecekti. Rengiyle yakuta rakip çıkan it burunları, sevilip sevilmediğini bilmek isteyenlere beyaz taç yapraklarıyla hakikati söyleyen babasalar, el ayası gibi açılıp parmak uçlarından uyku dağıtan gavurgalar, bir ayna bulsa kendini seyretmeye doymayacak navrıs çiçekleri, minik yaprakların arasından başlarını uzatıp fark edilmeyi bekleyen kızılcıklar, kuruyan kabukları birbirine değdikçe hışırdayan iğdeler bu koca halının üzerinde oynayan çocuklar gibi şenlik getiriyordu bozkıra.

DETAY...

balli-cesme-sehri-856

Ballı Çeşme Şehri

Peşine taktığı haberi bir an önce yetiştirmek için tozu dumana katarak gelirdi rüzgâr. Şehrin meydanını bir güzel süpürüp herkesi etrafına toplar ve anlatmaya başlardı. Dağların arkasındaki ovaları, nehirlerin içindeki balıkları, ağaçların tepesindeki çocukları, kuyuların içindeki karanlıkları... Her şeyi anlatırdı. Hem de allaya pullaya... https://twitter.com/muhitkitap/status/1390735684168790018

DETAY...

dino-buzzati-792

Tatar Çölü, Dino Buzzati

...    Kaleye giderken yolda karşılaştığı Yüzbaşı Ortiz’le başlayan ilk düğümün akabinde, kaleden bir ân önce ayrılmak istediğini söylemek üzere gittiği Binbaşı Matti’nin odasından görünen kuzeydeki Tatar Çölü’nün manzarası gelir. Tüm direnmesine ve çırpınmasına rağmen kale, bir hırsız gibi ondan geçmişini çalar ve yerine kendisi geçer. Bir insanın günlük yaşamında sürekli tekerrür eden küçük olayların bile, insanı yaşadığı mekâna bağladığını anlatan bir sürü örnekten biridir sarnıcın sesi. Geceleri bütün kalenin koridorlarını dolaşan bu ses, ilk geceden Dragon’un uykusunu zehretmesine rağmen, daha sonraları ona sarılarak uyuyacaktır Dragon. ...

DETAY...

2024. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML