Rahşan Tekşen

ANA SAYFA  »  KİTAPLIĞIM  »  EDEBİYAT AİLEM   »  Meryem Kılıç

Meryem Kılıç

Meryem Kılıç
Meryem Kılıç

KURTARILMIŞ DUA

 

aradığım tuz binaların gölgesine dönüştü

sırayla tellere takıldı kanatları kuşların, bunun nedeni

eskiden de bizimdi onlar şimdi de bizim

demirin altından uçtuklarında en çok yakından

böyle zamanlarda insanın ayağı birden akşam

 

eğilmiş bütün kemikleri düzeltip şu dümdüz yolda

şehrime gece ötüşlü böcekleri ekleyerek güvende olayım diye sırf güvende olmak için

dağın üstündeki gökyüzü

göğün şekil verdiği dağ

çocukta iç sıkıntısı oluyor, neden?

 

ateş dövülürken ne diyecek, kızlar topuklarıyla

aynı halkaya girdiklerinde yalnız kızlar, tabiat ve gün doğumu

kulaklarımı güzel hayallerle tıkıyorum hiç kimsenin sesi

böyle şeyler de var Allah’a sığınmak diye bir şey

uyuklamak, avlanmak, suyun sesine kanarak

sağ yanına güçlü orduyla, sürerek ayağını

yanaklarından kazıyarak çıkarıyordu gündüzü Leyla

onda da bir sığınma

 

başkası süpürüyor kapısının önünü

başkası sonbaharı bekliyor

başkası seyretmenin ne anlama geldiğini

hep derli toplu çantasından çıkarıp

pay edilmiyor taze ve süslü bir gün

başkası

 

Meryem Kılıç, Kafes Kesiği, Şule Yayınları, 2019.

EDEBİYAT AİLEM KATEGORİSİNDEN...

alisilmadik-deniz-80550

Filiz Geç

boynuma dolanan şeffaf bir eşarpla kaçtım yol boyu iz bırakmadan her adımda düştü ellerim kim tanır beni bu yorgunlukla

DETAY...

alem-i-misal-rehberi-19656

Burcu Güven

Güneşin yakıcılığını bütün zerrelerinde  hissederek gözlerini zar zor açtı sonra tekrar yumdu. Bunaltıcı sıcak nefes almasını zorlaştırıyordu. Gücünü toplayarak kalkmaya çalıştı. Heybesi beş on adım ötesindeydi. Ama ne Eyyam ne de Mestur oradaydı. Telaşla seslendi fakat  kendi sesinden başka bir şey duymadı. Hangi yöne gittiğini bilmeden yürümeye koyuldu. Şansının  yaver gittiğini söyleyebiliriz çünkü takriben yarım saat sonra mola vermiş bir kervanla karşılaştı.

DETAY...

f-hande-topbas-12736

F. Hande Topbaş

Pervanenin gölgesi düştü antik şehre, Zeus’un tüyleri ürperdi. Kuş bakışı seyrettim Bergama’yı. Tiyatro sessiz, basamaklar boş, rüzgâr kendi yazdığı oyunu sergiliyor. Genç kızın saçları yüzünü okşuyor tutkulu bir sevgili gibi, fotoğrafçının hasır şapkası uçuyor yamacın altındaki baraja doğru. Çocukların şekerini yalıyor rüzgar.

DETAY...

sehirler-arasi-16658

Hatice Tekin

On yıl kadar önce Hacer üç, bilemedin dört yaşındaydı. Şerife Hanım birkaç gündür dikmeye çalıştığı güçceyi nihayet bitirmişti. Uyku mahmurluğu içinde yatağında mızmızlanan kızına gösterdi. Onu annesinin elinde görünce utandı Hacer. Bir müddet ne yapacağını bilemeden durdu. Sonra yüzünü yastığına gömüp öylece kaldı. Şerife Hanım bu işlerin zorlamaya gelmeyeceğini biliyordu. Bu yüzden güçceyi sandığın üzerine bırakıp dışarı çıktı.

DETAY...

2025. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML