Rahşan Tekşen

ANA SAYFA  »  KİTAPLIĞIM  »  EDEBİYAT AİLEM   »  İlknur Demirci

İlknur Demirci

İlknur Demirci
İlknur Demirci

Susturun arkamdan yaktığınız ağıtları. Gücünü tüketmiş göz pınarlarınıza merhamet edin artık. Sızlanmak çocuklara yakışır; sizlere yakışan yalnızca metanet. Kalemim parmaklarımın arasında kalmışsa alın. Kollarım iki yanıma düşmüşse takın kanatlarımı.                                       

*

Öldürür gibi yazıyorsun, dediğini aklımdan çıkarmıyorum. Doğru. Çünkü   yazılanlar öldürebilir insanı. Bazen yaydan fırlayan ok hedefine ulaşmaz, bazen kurşun doğru yere isabet etmez, bir zehrin gücü girdiği vücudu cansız bırakmaya yetmez de bazen, satır aralarındaki kelimeler tek bir hamleyle öldürür insanı.                                     

Bu ses kaydı sana özel, bilmeni isterim.

İlk defa böyle bir şey yapıyorum. Nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Nerede bitirmem gerektiğini de. Çok heyecanlıyım ve korkuyorum. Genelde topluluk önünde konuşmaktan korkarım, oysa bu odada kimse yok. O halde heyecanlanacak bir şey de yok. Hayır, var. Biri var. Bu kayıt cihazını elime aldığımdan beri odadaki varlığını hissediyorum. Seni hissediyorum.

Öylece susmuş beni dinliyorsun. Sözlerimin arasındaki duraklamalar canını sıkıyor. Benimse göğsüm sıkışıyor konuşurken. Kolay değil, ilk defa sözlerime bu kadar dikkatle kulak veriyorsun, ilk defa bu kadar kendimi anlatıyorum sana. Belki biraz da seni anlatıyorum.

Bu, yaklaşan kış mevsiminden önce son konuşmamız, dürüst olmalıyım. Artık itiraf etmeliyim bütün yaptıklarımı. Mesela boynuma taktığın altın kolyeyi ertesi gün koparıp paramparça ettiğimden; bulmak için onca zahmet çekip bana hediye ettiğin kitabın sayfalarını daha o akşam teker teker yırttığımdan; her pazar evime gönderdiğin çiçekleri, yolup yolup attığımdan bahsetmeliyim. Parmağıma geçirdiğin tek taşlı yüzüğü, buluşmamızdan iki saat sonra bir kanalizasyon çukuruna fırlattığımdan.

Ya da dürüst olmaktan vazgeçip demeliyim ki kolye boynumu acıttı, çiçeklerin kokusu dokunuyordu, kitabın sayfalarında yüzlerce kurt... Demeliyim ki yüzük parmağıma bol gelmişti, yürürken elimden kaydı ve düştü. Senin gibi; en başından en sonuna kadar gerçekleri gizleyip hayatımın geri kalanını yalanlarla sürdürmeliyim.

Bu ses kaydı sana özel. Öldürme dedin, öldürmedim.

EDEBİYAT AİLEM KATEGORİSİNDEN...

bazen-cok-13664

Mehmet Babalıoğlu

Pardösü. Elimi ensesinden soktuğumda sırtı ıslak ve soğuktu. Ateşlenip fenalaşıyor, ardından vücudu buz kesiyordu. Damaklığı çıkarınca buruşan dudaklarını gücü yettiği kadar açtı. Soluklandıkça kesik kesik bir ses geliyordu. "Bir nefes, hığğk, bir nefes, hığğk." Ellerini hırıltılı göğsünün üzerinde gezdirirken sırtını ovuyordum ben de. Hemşire hastanızın elbiselerini çıkartıp sedyeye yatırın, dedi ve gitti. Üzerine örttüğümüz pardösüyü aldım önce. Anneannem en bunaltıcı havalarda bile pardösüsünü almadan dışarı çıkmazdı.

DETAY...

sehirler-arasi-16658

Hatice Tekin

On yıl kadar önce Hacer üç, bilemedin dört yaşındaydı. Şerife Hanım birkaç gündür dikmeye çalıştığı güçceyi nihayet bitirmişti. Uyku mahmurluğu içinde yatağında mızmızlanan kızına gösterdi. Onu annesinin elinde görünce utandı Hacer. Bir müddet ne yapacağını bilemeden durdu. Sonra yüzünü yastığına gömüp öylece kaldı. Şerife Hanım bu işlerin zorlamaya gelmeyeceğini biliyordu. Bu yüzden güçceyi sandığın üzerine bırakıp dışarı çıktı.

DETAY...

betul-baris-854

Betül Barış

  Çorbasından bir kaşık almıştı ki başının üzerinde bir gölge belirdi. Karasinek? Eşekarısı? Serçe? Neydi bu? Karartı tavan ve zemin arasında ani manevralar yapıyordu.   Çığlıklar atarak evden çıktı. Nefes nefese kalmıştı. “Bu da ne böyle?” diye sordu kendine. Cevap çok geçmeden titreyen vücudunun her bir uzvundan beynine doğru hücum etti. Yarasa!             Bu kelimeyi hayatında ilk kez kullanıyor gibiydi oysa yarasayla ilgili bir sürü belgesel izleyip mağaradaki hayatları hakkında birçok şey öğrenmişti ama şimdi bu bilgiler faydasızdı. Nitekim yarasa mağarada değil, salondaki kristal avizenin altında uçuyordu. 

DETAY...

mustafa-durus-851

Mustafa Duruş

rüzgârın parmağını gördüm. hareketsizliğe dokundu. ne olduğunu neden dokunduğunu tuşun kendi parmağını seçtiğini bilmeden defalarca aynı tuşa dokundu.

DETAY...

2025. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML