Rahşan Tekşen

ANA SAYFA  »  KİTAPLIĞIM  »  EDEBİYAT AİLEM   »  Meryem Kılıç

Meryem Kılıç

Meryem Kılıç
Meryem Kılıç

PROVAYI ALKIŞLAMAK İÇİN TOPLANANLAR

kollarım böyle bir şey söylemek üzere havada
ordular gittiler kapılarının altında dinlenen adamlarla birlikte
söylenmemişti önceden bu gördüğün kıştır yorabilir bu gördüğün kamaştırır gözlerini
söylenmemişti veremedim bir isim, çatıda bekleyen yağmur ha düştü ha düşecek
ya da dağılacak sis fazla yer kaplıyor kolluyorum kendimi
uykuyla uyanıklık arası evleri sayıyorum düşmemek için göğe
-önce geniş yerler açalım dağlara sonra hatırlayalım-
başaklar yenilerini çağırıyor onların da kolları havada-
söyleyip duruyorum önce kendim duymalıyım
yankıları yanlarında geliyor insanlar rüzgâr da, şehir solduruyor parmak izlerini
söylenmemişti
başka mutluluklar rüyadan dökülen tatlı hafif içecekler


yazılmaması gereken çok şey var yazılabilir hiç
aklımdaki çengel, boş dolanan çengel
merhabanın yakışmadığını düşünüyorum bugünlerde, yağmurun acıtmasını kimsenin yüzüne
çok yonga dökülecek daha ayaklarımın üstüne
bahsetmiş olabilirim önceden şehir ve parmak izi bahsinden
sular nerede yükselir nerede taşıyabilir bizi
kaç kez endişelenir annelerimiz en çok ne zaman
ümit edebiliriz, belki yapabiliriz bunu

Meryem Kılıç, Kafes Kesiği, Şule Yayınları, 2019.

EDEBİYAT AİLEM KATEGORİSİNDEN...

sehirler-arasi-16658

Hatice Tekin

On yıl kadar önce Hacer üç, bilemedin dört yaşındaydı. Şerife Hanım birkaç gündür dikmeye çalıştığı güçceyi nihayet bitirmişti. Uyku mahmurluğu içinde yatağında mızmızlanan kızına gösterdi. Onu annesinin elinde görünce utandı Hacer. Bir müddet ne yapacağını bilemeden durdu. Sonra yüzünü yastığına gömüp öylece kaldı. Şerife Hanım bu işlerin zorlamaya gelmeyeceğini biliyordu. Bu yüzden güçceyi sandığın üzerine bırakıp dışarı çıktı.

DETAY...

sabri-gumus-70679

Sabri Gümüş

Göreve çıkacağımız sabah kahvaltıda çorba vardı fakat burnuma mis gibi demli çay kokusu geliyordu. Kantinimiz yoktu ama nereden alıyordum o kokuyu anlamadım. İçim buruk bir şekilde bahçede toplandık. Arkadaşlarla şakalaşırken üst teğmen geldi. “Asker toplan!” Diye bağırdı. Çantalarımızı ve silahlarımızı sırtlandık, sonra tim düzeninde sıra olduk.

DETAY...

mustafa-sari-80743

Mustafa Sarı

kötürüm dakikalar sürünür duvarlarda bileklerimde metalin keskin izi cüzzamlı bir fırtına değilim artık hayır şu muazzam kış karşısında baygın sıcakları özleyen şımarık bir kar tanesiyim yoruldum üşümekten

DETAY...

demet-sahin-15759

Demet Şahin

Bahçemizde bir elma ağacı var.  Meyveleri pazardakiler gibi kırmızı ve büyük değil.  Küçük, yeşil ve biraz ekşiler. Isırdıkça tatlı tatlı kokuyorlar.  Bu ağaç benim yazlığım.  Kış biter bitmez serçe gibi dallarına konuyorum. Yaprakları beni herkesten saklıyor.  Bir de babam gölgesine salıncak kurdu mu, değmeyin keyfime!

DETAY...

2025. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML