Rahşan Tekşen

Galata Mevlevîhanesi

Galata Mevlevîhanesi
Galata Mevlevîhanesi

BİR DÎVANI YÜZÜNDEN OKUMAK

...

Yirmi sekiz postnişin gören Galata Mevlevîhane’nin kalbi semahanesidir. En az beş defa yeniden inşa edilmiş, başından birçok tamir geçmiştir. Kapısında en son Abdülmecid tarafından yaptırıldığını anlatan bir kitabesi vardır:

Lafzen ve mânâ iki mısrada evc tarihe/Üçler âsâ kutb-u devran eder Ziver senâ

Bin iki yüz yetmiş altı salî içinde bihîn/Kıldı bu dergâh-ı Şeyh-i Abdülmecid alâ bina

Sekiz köşesi olan semahanenin etrafını iki kat şeklinde mahfiller çevirir. Salonun sonunda kadınlar mahfili, sağda selamlık girişi, üstte hünkâr mahfili, altında dedegân odaları vardır. Bugün müze olarak kullanılan Galata Mevlevîhanesi’nin semahanesi, ilk kez inşa edilen bina olmasa da aynı mekânda ne demlere şahit olunmuştur! Bu semahane, her salı ve cuma günleri ne kıymetli misafirler ağırlamış, özellikle kandil ve bayram gecelerinde ne gönüller ihya etmiştir! Meydancı Dede’nin “Buyurun ya hû!” sesiyle kaç kez birer inci gibi dökülmüştür buraya dervişler. Cemaatle namazlar kılınmış, Kur’an-ı Kerim’den sureler tilavet olunmuş, Mesnevi’den beyitler şerh edilmiştir. Neyzenbaşının taksimiyle ne sırlar açılmış, ellerini omuzlarından çözerek semaya başlayan dervişler, kaç kez dünyayı eteklerinde savurmuştur.

Metnin tamamı için: Kırk Bir Kere İstanbul, Şule Yayınları, 2013, sf. 167-176..

Kırk Bir Kere İstanbul'dan Seçmeler KATEGORİSİNDEN...

haydarpasa-gari-99629

Haydarpaşa Garı

1900’lü yıllar. Hatta tam da 1900. Yıllardır zihninde mukaddes bir emanet gibi muhafaza ettiği arzusuna biraz daha yaklaşmıştı Abdülhamid. Onun arzusu, İstanbul’dan Hicaz’a yapılan yolculuğun aylarca sürmesine, yolculukları çileye çeviren susuzluk, hastalık ve baskın korkusuna çare bulmaktı. Onun asıl arzusu, İstanbul’u Mekke ve Medine’ye sağ salim kavuşturmak ve rayların denize değdiği yere bir gar binası inşa etmekti.

DETAY...

sark-kahvesi-83631

Şark Kahvesi

Orta yerinde havuzu yoktur Şark Kahvesi’nin. Su sesi de yoktur bu yüzden. Lâkin elini uzatıverse biri, suyunu akıtmaya âmâde bekleyen mermer bir çeşmesi vardır girişte. Köşede gelin gibi süzülen bir semaver, kahve dövmekten emekli koca bir dibek…

DETAY...

yahya-efendi-dergahi-54628

Yahya Efendi Dergâhı

Güneşi bile unutmuş toprak, gül vermeyi öğrenir onun elinde. Saçlarının telleri birbirine karışmış ağaçlar, kendilerine çeki düzen vermeyi… Gözleri de hayran bırakır tekke böylece, gönülleri olduğu kadar. Kapısından misafir eksik olmaz. Yemeğini yemeden, şerbetini içmeden kalkıp giden olmadığı gibi. Bu kapıya gelip de sadakasını almayan bir fakir yoktur. Bu kapıya gelip de duasını almayan bir tek fakir: Vezirler, paşalar, divan erbabı, esnaf, halk…

DETAY...

galata-kulesi-67571

Galata Kulesi

Vaktiyle yangın gözetleyip şehri bu afetten haberdar eden kulenin eteğine bir kıvılcım sıçradı on sekizinci asırda. Fark edilene kadar, kızıl renkli bir alev sardı kuleyi. O günkü âfeti beyitlere taşıyan Vahidî, dil-i âşık gibi yandığını söyler kulenin. Yüzü gözü tanınmayacak hâle gelen kuleye III.Selim sahip çıktı ve onu yeniden eski hâline kavuşturdu. 

DETAY...

2025. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML