Rahşan Tekşen

Şark Kahvesi

Şark Kahvesi
Şark Kahvesi

KAHVE PÎR, KALBİME GİR

...

Orta yerinde havuzu yoktur Şark Kahvesi’nin. Su sesi de yoktur bu yüzden. Lâkin elini uzatıverse biri, suyunu akıtmaya âmâde bekleyen mermer bir çeşmesi vardır girişte. Köşede gelin gibi süzülen bir semaver, kahve dövmekten emekli koca bir dibek…

Kundura çıkarılacak bir pabuçluk da yoktur, meydanın etrafını saran sedirler, kerevetler de. Üçer dörder kişilik ahşap iskemlelerle masalar ve Anadolu kadınlarının bellerine doladıkları kuşaklardan masa örtüleri vardır yalnızca.

Şuursuz kahkahalar atan, birkaç masa ötesindeki insana sesini duyuracak kadar zevksiz ve keyifsiz lakırdılar eden insanlara da pek rastlanmaz burada. Kapıdan girenlerin ekserisi orta yaştadır, kimi de orta yaş üstü. Bir iki masada sessiz sakin tavla oynayan insanların attığı zar sesi duyulur arada bir. Görücüye çıkacak kız gibi hazırlanan fincanların, bardakların şıkırtıları gelir ocaktan. Her masada edilen sohbetten yekpare bir uğultu yükselir kubbelere doğru.

 “İki sade!”, “Bir orta şekerli!” sesleri her yankılandığında bir cezve daha sürer kuma ocakçı. Tepsiye dizdiği her bir fincanın yanında, tatlı yensin ki tatlı konuşulsun temennisiyle bir lokum gönderir. Bu kahve, yetmiş iki dilde edilen sohbete eşlik eder burada. Yetmiş iki millete arz-ı endam eder. Fağfuri fincan, telkâri zarfla sunulmuş olmasa da kumda pişen köpüklü Türk kahvesinden ilk yudumu alan herkes şu cümleye “Âmin” der:  Kahve-i rûy-i zeminin nefhi vardır bedene/Hak Teâlâ rahmet etsin bunu icad edene.

Metnin tamamı için: Kırk Bir Kere İstanbul, Şule Yayınları, 2013, sf. 91-97.

Kırk Bir Kere İstanbul'dan Seçmeler KATEGORİSİNDEN...

alay-kosku-27637

Alay Köşkü

Sadece sultanlar için yapılmıştı Alay Köşkü. Bu yüzden büyük bir taht odasından başka, birkaç küçük hizmet odası vardı sadece. Tâ III.Murad devrinde, yine burada ahşap bir köşkün olduğu rivayet edilse de Fatih döneminde yapıldığı daha kat’îydi. Ne vakit yapılmış olursa olsun, ilk yapılan ahşap köşk yıktırılmış, II.Mahmud’un yaptırdığı bina Alay Köşkü olarak bugüne gelmişti.

DETAY...

sahaflar-carsisi-25636

Sahaflar Çarşısı

1980’de Sahaflar Çarşısı yeniden tanzim edildi. Dükkânların üzeri kapatıldı, avluya taşlar döşendi, ortaya küçük bir bahçe yapıldı ve çeşme kondu. Sahaflar, sadece ders kitapları, testler, hediyelik eşyalar satan bir kitap çarşısı olarak idrak edildiği günden beri de içi çıkarılmış bir cevize döndü.

DETAY...

haydarpasa-gari-99629

Haydarpaşa Garı

1900’lü yıllar. Hatta tam da 1900. Yıllardır zihninde mukaddes bir emanet gibi muhafaza ettiği arzusuna biraz daha yaklaşmıştı Abdülhamid. Onun arzusu, İstanbul’dan Hicaz’a yapılan yolculuğun aylarca sürmesine, yolculukları çileye çeviren susuzluk, hastalık ve baskın korkusuna çare bulmaktı. Onun asıl arzusu, İstanbul’u Mekke ve Medine’ye sağ salim kavuşturmak ve rayların denize değdiği yere bir gar binası inşa etmekti.

DETAY...

atif-efendi-kutuphanesi-87569

Atıf Efendi Kütüphanesi

Üzerime tek bir harfin, tek bir nakşın emanet edilmediği avare bir kâğıttım. Ak paklığımdan olacak, adam olur, dediler benim için. Biraz renk gelsin diye yüzüme, dağlardan toplanmış envai çeşit çiçeği kaynatıp suyuyla cismimi, kokusuyla ruhumu yıkadılar. Ömrüm uzun, yüzüm aydın olsun için aharladılar. Kendi güzelliğime âşık olup kibirlenmeyeyim diye, mühreyle bir güzel dövüp ıslah ettiler.

DETAY...

2025. Copyright © Rahşan Tekşen.

Avinga | XML